19 Aralık 2018 tarihinde 30630 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan, 7155 sayılı "Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun'un 20. maddesince, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir:
"3. Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir."
Dava açılmadan önce arabuluculuk yoluna başvurma şartı ilk olarak 2018 yılında iş hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklar kapsamında yürürlüğe girmiştir. Türkiye'de 2013 yılında yürürlüğe girerek ilk defa uygulanmaya başlayan arabuluculuk, 01.01.2018 tarihinden itibaren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3. maddesinde belirlenen uyuşmazlıklara ilişkin dava şartı olarak kabul edilmiştir. 1 Ocak 2019 tarihi itibari ile de ticari uyuşmazlıklardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda da arabuluculuk dava şartı olmuştur.
Arabuluculuk Şartının Kapsamı7155 sayılı kanun arabuluculuk şartının kapsamını genişleten niteliktedir. Yeni kanun neticesinde, Ocak 2019 itibariyle ticari uyuşmazlıklarda, mahkemede dava açılmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulması şart kılınmıştır. Böylece dava konusu bir para alacağı ya da tazminat talebi ise mahkemeden önce arabulucuya başvurulması zorunlu hale gelmiştir. Dolayısıyla, bu davalar söz konusu olduğunda doğrudan mahkemeye başvurulursa, mahkeme davayı reddedecektir.
Yeni kanunun 20. Maddesince aşağıdaki konulara ilişkin mali uyuşmazlıklar, dava açılmadan önce arabuluculuk şartına tabi tutulmaktadır:
- Ticari işletmeler veya kişiler arasında çıkan/çıkabilecek bütün uyuşmazlıklar,
- Bütün fikri mülkiyet uyuşmazlıkları, bankacılık ve finansal hizmetlere ilişkin bütün uyuşmazlıklar, rücu edilen borçlara ilişkin bütün uyuşmazlıklar ve borsaya, piyasaya ve ambarlara yönelik düzenlemelerden ortaya çıkan/çıkabilecek bütün uyuşmazlıklar (ticari işletmeler veya kişiler tarafından talep edilip edilmediği veya onlara karşı talep edilip edilmediği fark etmez)
- Şirket veya varlık devralma, birleşme ve yeniden düzenlenmesine ilişkin uyuşmazlıklar,
- Tekelcilik karşıtı davaları,
- Yayın sözleşmelerine ilişkin uyuşmazlıklar,
- Komisyonculuk uyuşmazlıkları,
- Acente, distribütörlük ve bayilik sözleşmeleri.